Millî Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre Bakan Yaşar Güler ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, öncelikle Mürted Hava Meydanı’ndeki karşılama törenine katıldı. Ardından, TUSAŞ yerleşkesine geçilerek ülkemizin milli muharip uçak projesi KAAN hakkında bilgilendirme alındı.
Ziyarete ayrıca Birleşik Krallık Savunma Bakanı John Healey, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu ve Birleşik Krallık Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Harv Smyth de katıldı. Bu çerçevede ziyaret, yalnızca bir karşılama değil, savunma sanayii düzeyinde stratejik görüşmelere açık bir platform olarak değerlendirildi.
KAAN PROJESİ DETAYI
TUSAŞ tarafından geliştirilen KAAN projesi, Türk savunma sanayisinin “yeni nesil” hedeflerini temsil ediyor.
Şirketin açıklamasına göre uçak, “yüzde 100 yerli ve millî” olarak nitelendiriliyor.
TUSAŞ’ın faaliyetleri, Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltma ve stratejik özerkliğini artırma yönünde önemli bir adım olarak görülüyor.
Projenin ihracat potansiyeli de gündemde. Örneğin Endonezya’ya yapılacağı belirtilen 48 adetlik satış anlaşması, “anahtar teslim” niteliğinde ve savunma sanayimizin uluslararası alandaki iddiasını vurgulayan bir gelişme.
Bu bağlamda, bugün gerçekleştirilen görüşme, sadece Türkiye-Birleşik Krallık ilişkileri açısından değil, savunma sanayii iş birliği ve teknoloji transferi açısından da önem taşıyor.
Türkiye-Birleşik Krallık İlişkilerine Yansımalar
ZİYARET İLİŞKİLERİ GÜÇLENDİRECEK
Ziyaret, iki ülke arasında savunma alanında üst düzey temasların güçlendiğini gösteriyor. Bu tür ziyaretler, ortak üretim, teknoloji paylaşımı veya tedarik ilişkileri için zemin hazırlayabilir.
KAAN gibi stratejik projeler üzerinden yürüyen görüşmeler, Türkiye’nin savunma sanayiinde “oyuncu” olarak konumlanma arayışını destekliyor.
Birleşik Krallık tarafının katılımı, projenin yalnızca ulusal düzlemde kalmadığı, aynı zamanda uluslararası düzeyde iş birliği potansiyeli taşıdığı mesajını veriyor.
Bugünkü görüşme ise şu bakımdan kritik olarak değerlendiriliyor:
Türkiye için, savunma sanayiinde yerli üretimle güçlenen bir kapasiteyi somut projelerle ileri taşımak adına kayda değer bir adım olarak gösteriliyor.
Birleşik Krallık için de NATO müttefiki Türkiye ile savunma iş birliği alanında ortaklıkların geliştirilmesi stratejik bir avantaj olabileceğine dikkat çekiliyor.
Ortak menfeat düzeyinde ise ortak tasarım, üretim ve tedarik zinciri alanlarında ilerleme sağlanabileceği; bunun yanında ihracat fırsatları ve teknoloji paylaşımı gündeme gelebileceği kaydediliyor.
Bununla birlikte projelerin zaman çizelgeleri, tedarik zinciri ve uluslararası iş birliği koşulları gibi teknik ve ekonomik detaylar da göz önünde tutulmasına dikkat çekiliyor. Özellikle KAAN projesinde olduğu gibi motor geliştirme, prototip testleri ve seri üretim gibi aşamaların da kritik öneme sahip olduğu ifade ediliyor.


 
							
 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					