Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF) üretiminin önümüzdeki 25 yıl içinde küresel havacılığın karbonsuzlaşmasında belirleyici olacağına dikkat çekti. Birlik tarafından yayımlanan yeni raporda, uygun politikalar ve yatırımlar sayesinde SAF üretiminin 2050’ye kadar sektörün yakıt ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayabileceği vurgulandı.
Üretim kapasitesi artabilir
Rapor, biyokütle, tarımsal atıklar ve karbon yakalama gibi kaynaklardan elde edilecek SAF üretiminin, teknolojik ilerlemeler ve ölçek ekonomileri ile birlikte fosil yakıtların yerini kademeli olarak alabileceğini ortaya koydu.
Emisyonlarda ciddi azalma
SAF kullanımının yaygınlaşmasıyla havacılığın net karbon salımında ciddi düşüşler sağlanabileceği belirtilen raporda, bu sürecin uçak verimliliği, operasyonel iyileştirmeler ve karbon dengeleme mekanizmaları ile destekleneceği kaydedildi.
Maliyetler ve yatırımlar kritik
Bununla birlikte, SAF maliyetlerinin hâlen fosil yakıtlara göre yüksek olduğuna dikkat çekilen raporda, üretim ve dağıtım altyapısı için milyarlarca dolarlık yatırım gerektiği ifade edildi.
Kamu politikalarının rolü
Çalışmada, SAF kullanımını artırmak için devlet teşvikleri, sübvansiyonlar ve belirli oranlarda karışım zorunluluklarının kritik öneme sahip olduğu belirtildi. Küresel ölçekte iş birliği olmadan havacılığın 2050’ye kadar “net sıfır” hedefinin tutturulmasının zor olduğu vurgulandı.
Türkiye için fırsatlar
Biyoyakıt üretim potansiyeli yüksek ülkeler arasında gösterilen Türkiye’nin, doğru politikalar ve uluslararası iş birlikleri ile SAF üretiminde bölgesel bir merkez haline gelebileceği ifade edildi.


 
							
 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					