Avrupa Birliği Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA), Rusya Federasyonu hava sahasına ilişkin önemli bir güvenlik uyarısında bulundu. Bugün yayınlanan Çatışma Bölgesi Bilgi Bülteni, daha önce yayınlanan CZIB 2022-01R10 numaralı tavsiyenin kapsamını genişleterek, 60° Doğu boylamının batısındaki tüm Rus hava sahasında uçuş yapılmaması yönünde tavsiye veriyor. Bu uyarı, EASA’dan güvenlik yetkisi almış üçüncü ülke operatörleri (Third Country Operators – TCO) için de geçerli olacak.
Yeni tavsiye, 31 Temmuz 2025’e kadar yürürlükte kalacak ve güvenlik koşullarının değişmesi durumunda erken bir tarihte gözden geçirilebilecek veya geri çekilebilecek. EASA, Avrupa Komisyonu ile iş birliği içerisinde bölgedeki gelişmeleri yakından takip ederek, AB ve üçüncü ülke operatörlerinin risk maruziyetini değerlendirmeye devam edecek.
EASA, halihazırda hiçbir AB havayolu şirketinin Rusya hava sahasında uçmadığını belirtirken, bazı üçüncü ülke hava taşıyıcılarının bu rotaları kullanmaya devam ettiğini vurguladı. Bu uyarı, özellikle maksimum uçuş güvenliğini sağlamak amacıyla yapıldı.
EASA’nın uçuş riskine karşı uyarıda bulunduğu beş şehir, bu şehirlerin hava sahalarını yöneten FIR (Flight Information Region) bölgelerine göre belirlenmiştir. Uyarı kapsamındaki şehirler şunlardır:
1. Moskova (Moscow FIR)
2. St. Petersburg (St. Petersburg FIR)
3. Samara(Samara FIR)
4. Yekaterinburg (Yekaterinburg FIR)
5. Rostov-na-Donu (Rostov FIR)
Bu şehirler, Rusya’nın batısında, 60. doğu boylamının batısında yer alan bölgelerde bulunuyor ve uçuş güvenliği açısından yüksek riskli olarak değerlendiriliyor.
Arka Plan:
2014 yılında MH17 sefer sayılı uçağın düşürülmesinin ardından, Avrupa Birliği hava yollarına çatışma bölgelerinden kaynaklanan risklere dair daha tutarlı tavsiyeler vermek amacıyla ”AB Çatışma Bölgesi Uyarı Sistemi”ni devreye aldı. 2016’dan itibaren aktif olarak kullanılan bu sistem, AB üye ülkeleri, EASA ve havacılık sektöründeki diğer paydaşlar arasında bilgi ve istihbarat paylaşımını sağlıyor. Amaç, operatörler ve yolcular için güvenliği artırmak ve ulusal çabalara ortak bir Avrupa risk perspektifi kazandırmak.