Air India’ya ait bir uçağın Ahmedabad’tan kalkışının hemen ardından düşmesiyle birlikte, havacılık sektöründe kokpitlere kamera yerleştirilmesi tartışması yeniden gündeme geldi.
Kazada 241 kişi hayatını kaybederken, yerde bulunan 19 kişi de yaşamını yitirdi. Kazanın ardından açıklamalarda bulunan havayolu yetkilileri ve uzmanlar, kokpit kameralarının soruşturmalar açısından kritik önemde olduğunu vurguladı.
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) Genel Direktörü Willie Walsh, yaptığı açıklamada, “Uçuş veri ve ses kayıtlarının yanı sıra görüntü kaydı da, olayların aydınlatılması açısından büyük önem taşıyor” dedi. Walsh, geçmişteki bazı kazalarda kokpit kamerası olsaydı birçok sorunun daha hızlı aydınlatılabileceğine dikkat çekti.
Air India’ya ait kazaya karışan uçağın ses kayıtlarında, pilotlardan birinin kalkıştan kısa bir süre sonra “Neden kestin?” şeklinde sorduğu, diğer pilotun ise “Ben yapmadım” diye yanıt verdiği ortaya çıktı. Yapılan ön değerlendirmede, motor kesme anahtarlarının kalkıştan hemen sonra ‘CUT-OFF’ pozisyonuna geçtiği ve motorların bu nedenle durduğu tespit edildi.
Kazanın ardından başlatılan soruşturma devam ederken, uzmanlar kokpit kameralarının, pilotların davranışlarını ve uçuş esnasındaki etkileşimlerini net şekilde ortaya koyabileceğini belirtiyor. Avustralya Ulaşım Güvenliği Bürosu (ATSB) da 2023 yılında yaşanan bir helikopter kazasında kokpit kamerasının “son derece değerli bir kanıt” olduğunu açıklamıştı.
Öte yandan, Amerika’da pilot sendikaları kokpit kameralarına karşı mesafeli duruyor. ALPA ve APA gibi büyük sendikalar, mahremiyetin ihlal edilebileceği ve bu görüntülerin disiplin amaçlı kötüye kullanılabileceği gerekçesiyle uygulamaya karşı çıkıyor.
Uzmanlar ise mahremiyet ile güvenlik arasındaki dengeye dikkat çekiyor. Havacılık güvenliği uzmanı John Nance, “Güvenlik her zaman önceliklidir” ifadelerini kullanırken, Embry-Riddle Havacılık Üniversitesi’nden Prof. Anthony Brickhouse, “Eğer bu uçakta kokpit kamerası olsaydı, bugün birçok sorunun cevabını biliyor olurduk” dedi.
Kazanın ardından, uluslararası düzeyde kokpit kameraları konusundaki düzenlemelerin yeniden ele alınması bekleniyor. Pilot mahremiyeti ile yolcu güvenliği arasında kurulacak denge, önümüzdeki dönemde havacılık otoritelerinin en önemli gündem maddelerinden biri olacak.

